Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz

Join the forum, it's quick and easy

Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz
Asi ve Mavi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RAPUNZEL

Aşağa gitmek

-> RAPUNZEL

Mesaj tarafından Mavi Paz Tem. 26, 2009 4:04 pm


RAPUNZEL


RAPUNZEL 85998
Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk
sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın
sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş.
Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve
sebzeleri seyrederken, kadının gözleri sıra sıra ekilmiş özel
bir tür marula takılmış. O anda sanki büyülenmiş ve o
marullardan başka şey düşünemez olmuş.
“Ya bu marullardan yerim ya da ölürüm” demiş kendi kendine.
Yemeden içmeden kesilmiş, zayıfladıkça zayıflamış.
Sonunda kocası kadının bu durumundan öylesine endişelenmiş,
öylesine endişelenmiş ki, tüm cesaretini toplayıp yandaki evin
bahçe duvarına tırmanmış, bahçeye girmiş ve bir avuç marul
yaprağı toplamış. Ancak, o bahçeye girmek büyük cesaret
istiyormuş, çünkü orası güçlü bir cadıya aitmiş.
Kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir
avuç yaprak ona yetmemiş. Kocası ertesi günün akşamı çaresiz
tekrar bahçeye girmiş. Fakat bu sefer cadı pusuya yatmış, onu
bekliyormuş.
“Bahçeme girip benim marullarımı çalmaya nasıl cesaret edersin
sen!” diye ciyaklamış cadı. “Bunun hesabını vereceksin!”
Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya.
Karısının bahçedeki marulları nasıl canının çektiğini, onlar
yüzünden nasıl yemeden içmeden kesildiğini bir bir anlatmış.
“O zaman,” demiş cadı sesini biraz daha alçaltarak,
“alabilirsin, canı ne kadar çekiyorsa alabilirsin. Ama bir
şartım var, bebeğiniz doğar doğmaz onu bana vereceksiniz.”
Kadının kocası cadının korkusundan bu şartı hemen kabul etmiş.
Birkaç haftasonra bebek doğmuş. Daha hemen o gün cadı gelip
yeni doğan bebeği almış. Bebeğe Rapunzel adını vermiş. Çünkü
annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahçedeki marul türünün
adı da Rapunzel’miş.
Cadı küçük kıza çok iyi bakmış. Rapunzel oniki yaşına gelince,
dünyalar güzeli bir çocuk olmuş. Cadı bir ormanın göbeğinde,
yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu kulenin hiç merdiveni
yokmuş, sadece en tepesinde küçük bir penceresi varmış.
Cadı onu ziyarete geldiğinde, aşağıdan “Rapunzel, Rapunzel!
Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenirmiş. Rapunzel uzun
örgülü saçlarını percereden uzatır, cadı da onun saçlarına
tutuna tutuna yukarı tırmanırmış.
Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş. Bir gün bir kralın oğlu
avlanmak için ormana girmiş. Daha çok uzaktayken güzel sesli
birinin söylediği şarkıyı duymuş. Ormanda atını oradan oraya
sürmüş ve kuleye varmış sonunda. Fakat sağa bakmış, sola
bakmış, ne merdiven görmüş ne de yukarıya çıkılacak başka bir
şey.
Bu güzel sesin büyüsüne kapılan Prens, cadının kuleye nasıl
çıktığını görüp öğrenene kadar hergün oraya uğrar olmuş.
Ertesi gün hava kararırken, alçak bir sesle “Rapunzel,
Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenirmiş.
Sonrada kızın saçlarına tutunup bir çırpıda yukarı tırmanmış.
Rapunzelönce biraz korkmuş, çünkü o güne kadar cadıdan başkası
gelmemiş ziyaretine. Fakat prens onu şarkı söylerken
dinlediğini, sesine aşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış.
Prens Rapunzel’e evlenme teklif etmiş, Rapunzel’de kabul
etmiş, yüzü hafifce kızararak.
Ama Rapunzel’in bu yüksek kuleden kaçmasına imkan yokmuş.
Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde
yanında bir ipek çilesi getirirse, Rapunzel’de bunları
birbirine ekleyerek bir merdiven yapabilirmiş.
Her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hiç farketmemiş. Fakat
bir gün Rapunzel boş bulunup da. “Anne, Prens neden senden
daha hızlı tırmanıyor saçlarıma?” diye sorunca herşey ortaya
çıkmış.
“Seni rezil kız! Beni nasıl da aldattın! Ben seni dünyanın
kötülüklerinden korumaya çalışıyordum!” diye bağırmaya
başlamış cadı öfkeyle. Rapunzel’i tuttuğu gibi saçlarını
kesmiş ve sonrada onu çok uzaklara bir çöle göndermiş.
O gece cadı kalede kalıp Prensi beklemiş. Prens, “Rapunzel,
Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenince. cadı
Rapunzel’den kestiği saç örgüsünü uzatmış aşağıya. Prens
başına neler geleceğini bilmeden yukarıya tırmanmış.
Prens kederinden kendini pencereden atmış. Fakat yere düşünce
ölmemiş, yalnız kulenin dibindeki dikenler gözlerine batmış.
Yıllarca gözleri kör bir halde yitirdiği Rapunzel’e gözyaşları
dökerek ormanda dolaşıp durmuş ve sadece bitki kökü ve yabani
yemiş yiyerek yaşamış.
Derken bir gün Rapunzel’in yaşadığı çöle varmış. Uzaklardan
şarkı söyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına.
“Rapunzel! Rapunzel!” diye seslenmiş. Rapunzel, prensini
görünce sevinçten bir çığlık atmış ve Rapunzel’in iki damla
mutluluk göz yaşı Prensin gözlerine akmış. Birden bir mucize
olmuş, Prensin gözleri açılmış ve Prens görmeye başlamış.
Birlikte mutlu bir şekilde Prensin ülkesine gitmişler. Orada
halk onları sevinçle karşılamış. Mutlulukları ömür boyu hiç
bozulmamış.
Mavi
Mavi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 92
Kayıt tarihi : 06/06/09

Kişi sayfası
Başarı:
RAPUNZEL Left_bar_bleue10/10RAPUNZEL Empty_bar_bleue  (10/10)

https://asivemavi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz