Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz

Join the forum, it's quick and easy

Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz
Asi ve Mavi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HANSEL VE GRETEL

Aşağa gitmek

-> HANSEL VE GRETEL

Mesaj tarafından Mavi Paz Tem. 26, 2009 4:09 pm

HANSEL VE GRETEL



HANSEL VE GRETEL 86004
Bir zamanlar Hansel ve Gretel adında iki kardeş varmış.
Anneleri onlar daha bebekken ölmüş. Odunca olan babaları,
anneleri öldükten birkaç yıl sonra tekrar evlenmiş. Oduncunun
yeni karısı hali vakti yerinde bir aileden geliyormuş. Ormanın
kıyısında virane bir kulübede oturmaktan ve kıt kanaat
yaşamaktan nefret ediyormuş. Üstelik üvey çocuklarını da hiç
sevmiyormuş.
Hansel ve Gretel çok soğuk bir kış gecesi, yataklarına yatmış
uyumaya hazırlanırken, üvey annelerinin babalarına, “Çok az
yiyeceğimiz kaldı. Eğer bu çocuklardan kurtulmazsak, hepimiz
açlıktan öleceğiz,” dediğini duymuşlar.
Babaları bağırarak karşı çıkmış. “Tartışmaya gerek yok,” demiş
karısı. “Ben kararımı verdim. Yarın onları ormana götürüp
bırakacağız.”
“Endişe etme,” diyerek kardeşini teselli etmiş Hansel. “Evin
yolunu buluruz.” O gece Hansel geç saatlerde gizlice dışarı
çıkmış ve cebine bir sürü çakıl doldurmuş.
Sabah olunca, ailece ormana doğru yürümeye başlamışlar.
Yürürlerken Hansel cebindeki çakılları kimseye fark ettirmeden
atıp, geçtikleri yolu işaretlemiş. Öğle üzeri babalarıyla üvey
anneleri onlar için bir ateş yakmışlar ve hemen geri
döneceklerini söyleyip ormanın içinde yok olmuşlar. Tabii geri
dönmemişler.
Kurtlar etraflarında ulurken tir tir titreyen Hansel ve Gretel
ay doğana kadar ateşin yanından ayrılmamış. Sonra ay ışığında
parlayan çakılları izleyerek hemen evin yolunu bulmuşlar.
Babaları onları görünce sevinçten havalar uçmuş. Üvey anneleri
de çok sevinmiş gibi davranmış ama aslında kararını
değiştirmemiş. Üç gün sonra onlardan kurtulmayı tekrar denemek
istemiş. Gece, çocukların odasının kapısını kilitlemiş. Bu
sefer Hansel’in çakıl toplamasına izin vermemiş. Ama Hansel
zeki bir çocukmuş. Sabah ormana doğru yürürlerken, akşam
yemeğinde cebine sakladığı kuru ekmeğin kırıntılarını yere
saçıp arkasında bir iz bırakmış.
Öğleye doğru üvey anneleriyle babaları çocukları yine bırakıp
gitmişler. Onların geri dönmediklerini görünce, Hanse ve
Gretel sabırla ayın doğup yollarını aydınlatmasını
beklemişler. Ama bu sefer geride bıraktıkları izi
bulamamışlar. Çünkü kuşlar bütün ekmek kırıntılarını yiyip
bitirmişler.
Bu defa çocuklar gerçekten de kaybolmuşlar. Ormanda, üç gün üç
gece, aç açına ve korkudan titreyerek dolanıp durmuşlar.
Üçüncü gün, bir ağacın dalında kar beyazı bir kuş görmüşler.
Kuş onlara güzel sesiyle şarkılar söylemiş. Onlar da
açlıklarını unutup kuşun peşine düşmüşler. Kuş onları tuhaf
bir evin önüne getirmiş. Bu evin duvarları ekmekten, çatısı
pastadan ve penceleri şekerdenmiş.
Çocuklar tüm sıkıntılarını unutmuşlar ve eve doğru koşmuşlar.
Tam Hansel çatıdan, Gretel de pencereden bir parça yiyecekken
içeriden bir ses duyulmuş: “Evimi kim kemiriyor bakiim?” Bir
bakmışlar kapıda dünya tatlısı yaşlı bir teyze.
“Zavallıcıklarım benim,” demiş kadın, “girin içeri.” İçeri
girmişler ve hayatlarında hiç yemedikleri yiyecekleri
yemişler. O gece kuş tüyü yataklarda yatmışlar.
Fakat sabah her şey değişmiş. Yaşlı kadın dikkatsiz çocukları
tuzağa düşürmek için evini ekmek ve pastadan yapmış bir
cadıymış meğer. Hansel’i saçlarından tuttuğu gibi yataktan
kaldırmış ve onu bir ahıra kilitlemiş. Sonra da Gretel’i
sürüye sürüye mutfağa götürmüş.
“Kardeşin bir deri bir kemik!” demiş cırtlak bir sesle. “Ona
yemekler pişir! Onu şişmanlat! Eti budu yerine gelince ağzıma
layık bir yemek olacak! Ama sen hiçbir şey yemeyeceksin! Bütün
yemekleri o yiyecek.” Gretel ağlamış, ağlamış, ama çaresiz
cadının söylediklerini yapmış.
Neyse ki Hansel’in aklı hâlâ başındaymış. Gözleri pek iyi
görmeyen cadıyı kandırmaya karar vermiş. Cadı şişmanlayıp
şişmanlamadığını anlamak için her sabah Hansel’in parmağını
yokluyormuş. Hansel de parmağı yerine bir tavuk kemiği
uzatıyormuş ona. “Yok, olmaz. Yeterince şişman değil!” diye
bağırıyormuş cadı. Sonra da mutafa gidip Gretel’e daha fazla
yemek yapmasını söylüyormuş.
Bu böyle bir ay sürmüş. Bir gün artık cadının sabrı taşmış.
“Şişman, zayaf fark etmez. Bugün Hansel böreği yapacağım!”
diye haykırmış Gretel’e. “Fırına bak bakalım hamur kıvama
gelmiş mi!” Korku içinde yaşamasına rağmen Gretel’in de Hansel
gibi hâlâ aklı yerindeymiş. Cadının onu fırına iteceğini
anlamış.
“Başımı fırına sokamıyorum! Hamuru göremiyorum!” diye
sızlanmış. Cadı elinin tersiyle Gretel’i hızla kenara itmiş ve
başını fırına sokmuş. Gretel bütün gücünü toplayıp yaşlı
cadıyı fırının içine itmiş, sonra da arkasından kapağı
kapamış.
Hansel böylece kurtulmuş, ama hâlâ eve nasıl gideceklerini
bilmiyorlarmış. Tekrar ormana dalmışlar. Bir süre sonra
karşılarına bir dere çıkmış. Bir ördek önce Hansel’i sonra da
Gretel’i karşı kıyıya geçirmiş. Çocuklar birden bulundukları
yeri tanımışlar. Hızla evlerine doğru koşmuşlar.
Onları karşısında gören babaları çok mutlu olmuş. Sevinç
gözyaşları içinde, onları ormanda bıraktıktan kısa bir süre
sonra o acımasız üvey annelerinin ailesinin yanına gittiğini
söylemiş. Yaptıkları için üzüntüden nasıl kahrolduğunu
anlatmış.
Babalarını bir sürpriz daha bekliyormuş. Hansel ceplerinden,
Gretel de önlüğünün cebinden cadının evinde buldukları altın
ve elmasları çıkartmışlar. Ailenin tüm sıkıntıları sona ermiş
böylece. O günden sonra da ömürlerini mutluluk içinde
sürdürmüşler.
Mavi
Mavi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 92
Kayıt tarihi : 06/06/09

Kişi sayfası
Başarı:
HANSEL VE GRETEL Left_bar_bleue10/10HANSEL VE GRETEL Empty_bar_bleue  (10/10)

https://asivemavi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz