Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz

Join the forum, it's quick and easy

Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz
Asi ve Mavi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SİHİRLİ FASULYE

Aşağa gitmek

-> SİHİRLİ FASULYE

Mesaj tarafından Mavi Paz Tem. 26, 2009 4:11 pm

SİHİRLİ FASULYE
SİHİRLİ FASULYE 86006




Bir zamanlar yoksul ve dul bir kadın varmış. Oğlu çok tembel
bir delikanlı olduğu için paraları yok denecek kadar azmış.
Bir gün o kadar zor bir duruma düşmüşler ki, kadıncağız
ellerinde kalan tek mal varlığını, Süt Beyazı isimli
ineklerini satmaya karar vermiş. Oğluna ineği pazara götürüp
satabileceği en iyi fiyata satmasını söylemiş.
Dalikanlı pazara giderken yolda tuhaf bir yaşlı adama
rastlamış. Yaşlı adam ineğe bir göz atmış ve delikanlıya, “Bak
çocuğum, bana bu ineği verirsen karşılığında sana çok değerli
şeyler veririm,” demiş. Sonra cebinden beş fasulye tanesi
çıkarmış.
“Fasulye tanesi mi?” demiş delikanlı tereddütle.”
“Ama bunlar sihirli,” demiş yaşlı adam. Adam öyle deyince bu
iş delikanlının aklına yatmış ve fasulyeler karşılığında Süt
Beyazı’nı yaşlı adama vererek yaptığı değiş tokuştan memnun,
eve dönmüş.
“Anne! Bak elimde ne var!” diye seslenip olanları anlatmış
delikanlı eve dönünce. Ama annesi ona çok kızmış. Fasulye
tanelerini dışarı, eline geçirdiği tavayı da delikanlıya
fırlatmış. Sonra da ceza olsun diye onu odasına yollamış ve
ona yemek vermemiş.
Sabah olunca delikanlı gözlerine inanamamış. Yatak odasının
penceresinden, dışarıda bir bitkinin hızla büyüdüğünü görmüş.
Bu ne bir ağaç, ne de dev bir ayçiçeğiymiş; göğe doğru büyümüş
sihirli bir sırık fasulyesiymiş. Delikanlı hemen pencereden
sarkıp sihirli fasulyeye tutunmuş ve tırmanmaya başlamış.
Yarım saat sonra kendini, her şeyin normalden daha büyük
olduğu garip bir ülkede bulmuş. Tarlaların ötesinde çok büyük
bir ev varmış. Delikanlı evin yanına gidip kapıyı çalmış.
Kapıyı bir kadın açmış.
“Yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sormuş delikanlı.
“Var,” demiş kadın. “Ama dev kocam gelince ortadan kaybolman
gerek. Çünkü çocuklara hiç dayanamaz, onları hemen yer.”
Delikanlı tam bir şeyler yemek üzere sofraya otururken
dışarıdan birinin gür bir sesle şunları söylediğini duymuş:
“Fee-fi-fo-fum,
işte bir çocuk kokusu duydum.
Ölü de olsa, diri de olsa güzeldir onları yemek.
Kemiklerini öğütür, yaparım kendime ekmek.”
“Fırına saklan. Hemen!” demiş kadın delikanlıya. Sonra da
kocasına, “Ne çocuğu hayatım, dün kediye verdiğim et
parçalarının kokusunu aldın herhalde,” diye seslenmiş.
Yemekten sonra dev kese kese altınlarını saymaya başlamış.
Kısa bir süre sonra altın saymaktan yorulup uykuya dalmış.
Deliknalı saklandığı yerden çıkıp bir kese altın almış. Keseyi
sihirli fasulyesinden aşağıya atmış, ardından fasulyenin
sırığına tutuna tutuna aşağıya inmiş. Annesi artık şanslarının
döndüğüne bir türlü inanamamış.
Ama birkaç ay sonra ellerindeki tüm altınlar bitmiş. Delikanlı
tekrar sihirli fasulyesine tırmanarak devin yaşadığı ülkeye
gitmiş. Devin karısı bu kez ona kuşkucu bir şekilde
davranıyormuş.
“Geçen gelişinde bir kese altınımız kayboldu,” diye iğnelemiş
onu. Ama yine de delikanlıyı içeri almış.
Çok geçmeden dev çıkagelmiş. “Fee-fi-fo-fum,” diye bir şarkı
söylüyormuş. Bunu duyan delikanlı hemen yine fırına saklanmış.
“Ne çocuğu, hayatım,” demiş devin karısı. “Dün yediğin piliç
haşlamanın kokusunu duydun herhalde. Sen etli böreğini yemene
bak!”
Yemeğini bitirdikten sonra dev, karısına, “Kadın, bana
tavuğumu getir,” demiş. Karısı hemen tavuğu getirmiş.
“Yumurtla!” diye emretmiş dev ve delikanlının hayret dolu
bakışları altında tavuk altın bir yumurta yumurtlamış. Tabii
delikanlı tavuğu da alıp evine götürmüş.
Delikanlı ile annesi böylece zengin olmuşlar. Ama bir yıl
sonra çocuk şansını bir kez daha denemeye karar vermiş ve
tekrar sihirli fasulyesine tırmanmış. Bu sefer eve, devin
karısına görünmeden girip, bir bakır tencerenin içine
saklanmış.
Dev girmiş içeri. “Fee-fi-fo-fum,” diye başlamış yine
tekerlemesine.
“Eğer bu yine o lanet olası çocuksa, fırına bak hayatım, kesin
oradadır,” demiş karısı.
Delikanlı orada değilmiş tabii ki.
“Buralarda bir yerde, eminim,” diye gürlemiş dev, ama
karısıyla birlikte evin altını üstüne getirmelerine rağmen onu
bulamamışlar.
Bu sefer dev yemekten sonra altın bir harp çıkarmış ortaya.
“Söyle!” diye emretmiş ve harp ninniler söyleyip onu uyutmuş.
O an delikanlı bu harpı her şeyden çok istediğini anlamış.
Horlamakta olan devin dizine tırmanmış, masaya atlamış ve
harpı kapmış.
“İmdat!” diye bağırmış harp. Delikanlı, sırtında harp, masadan
aşağıya atlamış. Dev peşine takılmış. Delikanlı sihirli
fasulyesini yarıladığında harp, “İmdat!” diye bağırmış yine.
Dev delikanlının peşinden sırık fasulyesine atlamış.
Delikanlı aşağıya ulaşınca, “Anne! Çabuk bir balta getir,”
diye bağırmış. İkisi birlikte sihirli fasulyeyi baltayla
kesmeye başlamışlar. Bir süre sonra sihirli fasulyeyle
birlikte dev de yere düşmüş ve anında ölmüş.
“Üf!” demiş çocuk. “Az kalsın gidiyorduk!”
O günden sora delikanlıyla annesi zenginler gibi yaşamışlar.
Onlar söyledikçe tavuk altın yumurta yumurtluyormuş. İnsanlar
altın harpı dinlemek için onlara para ödüyorlarmış.
Delikanlının güzel bir prensesle evlendiği de söyleniyor. Kim
bilir belki de gerçekten evlenmiştir.
Mavi
Mavi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 92
Kayıt tarihi : 06/06/09

Kişi sayfası
Başarı:
SİHİRLİ FASULYE Left_bar_bleue10/10SİHİRLİ FASULYE Empty_bar_bleue  (10/10)

https://asivemavi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz