Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz

Join the forum, it's quick and easy

Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz
Asi ve Mavi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türk Mitolojisi

Aşağa gitmek

Türk Mitolojisi Empty Türk Mitolojisi

Mesaj tarafından Mavi Paz Tem. 26, 2009 4:34 pm

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten öğeler taşır. Bunların bazıları sonradan islami öğeler ile değiştirilmiştir.
Türk mitolojisi, birçok araştırmacıya göre aynı Tengricilikte de olduğu gibi tektanrıcı bir temelden, zamanla çoktanrıcı bir biçime doğru gelişmiştir. Ayrıca tarihi Türk halklarının temasa geldikleri Zerdüştlük, Mani dini ve Budizm'de Türklerin mitolojisinde izler bırakmıştır. Bu yüzden genel bir tanım olan Türk mitolojisine, halkların çeşitliliği ve inançtaki farklı unsurlar göz önünde tutulursa Türk Mitolojileri demek daha doğru olabilir.
En eski kalıntılar


Türk halklarının yazı kullanmaları ancak 6. yüzyıldan
sonra başladığı için, Türk mitolojisinin en eski kalıntıları ancak
diğer halkların yazılı belgeleriyle kanıtlanabilir. En önemli kanıtlar
eski Çin yazılarında bulunur. Örneğin M.Ö. 330 yılından kalan bir
yazıda Türk mitolojisinin en önemli efsanelerinden olan Asena efsanesi ile karşılaşılır.

Tanınmış destanlar



Asena





Bilinen en eski Türk efsanesi. Tüm Türk halklarında çeşitli şekilde
yaygındır. Efsaneye göre Türkler düşmanları tarafından tamamen yok
edilirler. Sadece kolları ve bacakları kesilmiş ufak bir erkek çocuk
hayatta kalır. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir dişi kurt çocuğu besler
büyütür ve korur. Kurt çocuktan gebe kalır ve on yavru doğurur. Bu on
çocuk gelecek Türk toplulukların hükümdarlarıdır.

Ergenekon destanı





Türkler büyük bir yenilgiye uğradıktan sonra çadırlarını toplayıp
göç ederler. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir kurt Türklere kılavuzluk
eder ve onları verimli toprakları olan, etrafı dağlarla çevrili büyük
bir ovaya götürür. Birkaç kuşak sonra Türkler bu ovaya sığmaz olurlar.
Bu kez bir kurt onlara etraflarını çeviren dağlardan birisinin madenden
oluştuğunu gösterir ve demirciler bu dağı eritirler. Halk ovadan çıkar
ve tekrar bozkırların egemenliğini ele geçirdiklerini tüm bozkır
halklarına duyururlar. Bu güne nevruz adı verilir.

Oğuz Destanı





Bu destan bir Türk kağanı olan Oğuz'un hikâyelerini anlatır.
Doğumundan ölümüne, ve devleti oğullarına pay edişine kadar geçen
destanda, Oğuz'un eşleriyle tanışması, oğullarının doğumu, savaşlar da
bulunmaktadır.

Manas Destanı


Ana madde: Manas Destanı


Türk Edebiyat Tarihinin en uzun destanı olan Manas Destanında, daha küçük yaştan kahraman olacağı bilinen Kırgız
Manas'ın hikâyesi anlatılmaktadır. Manasın dostları tarafından ihanete
uğratılıp öldürüldüğü söylenir. Mezarı başında ağlayan hayvanlar
Manas'a ağıt yakarlar ve göktanrı acıyarak Manas'ı diriltir. Manas da
kendisine ihanet eden dostlarının peşine düşer.

Diğer Destanlar



  1. Göç Destanı
  2. Kırk Kız
  3. Ağacın Çocukları


Yaradılış efsaneleri



  • Yaratılış Destanı (Altay)


Kabile'nin türeyişini anlatan efsaneler


Türk mitolojisinin en mühim özelliklerinden birisi her kabilenin, ne
kadar ufak da olsa şahsi bir türeyiş efsanesine sahip olmasıdır.
Örneğin Oğuzname'de her sözü edilen kabilenin ilk önce türeyiş efsanesi
anlatılır.
En önemli ve en tanınmış efsane Türklerin ortak türeyiş efsanesidir.
Bu efsane neredeyse her Türk topluluğunda tanılır, ve en eski Türk
hükümdarlarının Göktanrı'nın
gönderdiği bir kurt ile çiftleşmesinden türediğini anlatır. Bazı
verziyonlarda bir dişi kurtun en son Türk olarak kalmış bir erkek
çocuğu ile, diğer versiyonlarda ise Göktanrı'nın bir erkek kurt
kılığında hükümdarın kızı ile çiftleştiği anlatılır.
Diğer iyi tanılan bir türeyiş efsanesi Kırgız halkının türeyiş
efsanesidir. Bu efsaneye göre kutsal bir gölün suyundan gebe kalan kırk
kız ilk kırgızları oluşturur.


Avrupa'da Türk Mitolojisinin izleri


Avrupaya göç etmiş olan antik Türk halklarından dolayı, Avrupada'da Türk mitolojisinin izlerini bulmak mümkündür. Özellikle Hunlar ve Ön bulgarlar
destanlara konu olmuşlardır. Alman mitolojisinin en tanınmış destanı
Hunlara ve ejderhalara karşı savaşan alman kahraman Siegfried'in
destanı'dır(Niebelungenlied). Bu destan da Atilla'nın adı "Etzel"'dir.
Ön bulgarların (Türk bulgarlar) balkan'a getirmiş olan Han Asparuh'un
(İşbara Han) destanını Bulgaristan'da henüz birinci sınıfta her bulgar
çocuğu ezbere bilir. Ayrıca yine Ön bulgarların getirmiş oldukları
ilkbahar bayramı "Mart enizi"
(Mart annesi)'nde ilkokul çocukları Han Asparuh destanının bazı
bölümlerini canlandırırlar. Canlandırılan bölümde, Han Asparuh ilk Bulgar devletini kurmuş ve bunu kutlamak için Göktanrı Tangra'ya (Tengri) adak vermek ister. Adak vermeden önce bir demet Dereotu'nu
kutsal ateşte yakması gerekir ama hiçbiryerde Dereotu bulamaz. Bu
yüzden çok üzülür. Çok uzaklarda Volga kıyılarında kalmış olan
kızkardeşi Asparuh'un derdini hisseder ve bir şahin'in ayağına bir
demet Dereotu bağlayıp gönderir.
Macarlarda da çok uzun bir Atilla destanı bulunur. Bu destanın en eski kalıntıları bir manastırda muhafaza edilmiş ve Osmanlıların saldırısında tahrif olmuştur. Sonradan hafızada kalanlarla tekrar yeniden yazılmışdır.

Budist Türk mitolojisi

Türk Mitolojisi 240px-Museum_f%C3%BCr_Indische_Kunst_Dahlem_Berlin_Mai_2006_063


Budist Uygur Rahipler





9'ncu yüzyılda Uygur Türklerinin Budizm
dinini kabul etmiş ve bu dinin temeli üstünde ilk büyük yerleşik Türk
kültürünü geliştirmişlerdir. Uygur rahiblerin bu dönemde binlerce
Budist yazıları Sanskrit
ve Çince'den Türkçeye çevirmiş oldukları bilinmektedir. Bunların
arasında birçok yabancı efsaneler de Türkçeye çevrilmiş, ama eski Türk destanları ve tarihi de yazıya alınmışdır. Hotan kentinde o zamanlarda dünyanın en büyük kütüphanesi oluşturmuşlar, ama maalesef Kırgızların
bir saldırısında bu kütüphane tamamen yanmışdır. Günümüzde sadece
yanmamış olan ufak tefek sayfa parçaları kalmışdır, ama bu sayfa
parçalarının bazılarının üzerinde görünen sayfa sayıları (sayfa 500-
sayfa 600) bu kitapların ne kadar geniş kapsamlı ve ayrintılı olmuş
olduklarını kanıtlamaktadırlar.
Bu az kalıntıların arasında manastırlara yeni rahipler kazandırmak
için tasarlanmış efsaneler bulunmaktadır. Örneğin birisinde maddi
hayatın kötü ve iğrenç olduğunu vurgulamak için korkunç bir hikâye
anlatılmaktadır (Eski Türkçe):
körüp ince sakıntı. Bo menin yutuzum bo tep içgerü kirip ülüg
birle yattı... Yeme esrökin biligsizin üçün ölügüg kuçup uluvsuz bilig
sürüp ol ölügke katıltı küçedükinte ötrü ölüg yarıltı... ol yarsinçıg
et'özinteki kan irin arıgsız yablak taşıltı tökülti... yeme ol tözün är
kamag özi tonı baştan adakka tegü kanka irinke örgenip uvutsuz biligin
üçün esrükin ögsüz bolup könülina anıg ögrünçülük boltum tep sakıntı...
ançagınçagan yarın yarudı kün tugdı... ol tözün er esröki adıntı usınta
uduntı birök başın yokarı kötürüp körti supurgan icre yatukın koyınta
ölüg yatur irin kan tökülür tüze yıdıyor kenti özün körtü kop kanka
bulganmış arıgsızka ürgenmişin körüp ötrü belinledi anıg korkutı ulug
ünün manradı terkin tul tonka taşıkıp tezdi nece yügürür erti anca
kusar yarsıyur erti ol munca arıg ton kedsimişin antak terkin butarlayu
üze bice yırtıp taşgaru kemişti ancak yügürtü bardı.. bir toş boşına
tegti.. ötrü özin ol toş başına kemişti yuntı arıtıntı ol..

Bu bazı kısımları gösterilen hikâyede karısını kaybeden bir çaresiz
adam, üzüntüsünden çok feci sarhoş olana kadar içki içer ve bu
sarhoşluğunda ölmüş karısının mezarına gider, mezarı açar ve karısının
cesedi ile cinsel ilişkiye girişir. Ceset ile öyle şiddetli sevişirki
çürümüş beden kollarının arasında çatlamaya başlar. Adam baştan aşağı
çürük kana ve cerihata bulanır. Nihayet gün ağırır ve adam başını
yukarı kaldırır ve görürki karısının mezarı içinde cesedinin yanında
yatıyor, cesetten kan dökülüyor. Kendini görür; üstü başı kan ve
cerihata bulanmış. Aniden yaptığı canavarlığı anlar, kendinden
tiksinir, kiyafetlerini yırtmaya başlar, içini bir korku sarar ve
paniğe kapılır. Adam mezardan çıkar ve koşmaya başlar. Bir yandan
bağırarak ağlar, bir yandan kusar. Bu tip Budist hikâyelerde hep olduğu
gibi adam sonunda bir manastıra gider ve tüm maddi dünyadan uzak bir
şekilde hayatını Budaya adar.

Geyik Avı [değiştir]


Bazı diğer hikâyelerde Buda'nın başka bedenlerde tekrar doğmuş
varlığı konu olarak ele alınır. Hikayelerin birisinde dengesiz bir Hint
hükümdar yüzlerce adamları ile birlikte ava çıkar ve binlerce ceylanı
öldürür. Ceylanların başı, altın renginde bir ceylan Buda'nın
reenkarnasyonudur. Altın ceylan hükümdarı uyarır ve can almayı
bırakmasını buyurur, ama hükümdar onu dinlemez. Altın ceylan sonunda
hepsini feci şekilde cezalandırır.

Sibirya Türklerinde Mitoloji


Sibirya'nın
Türk halkları, Türk mitolojisini günümüze kadar en canlı, en renkli
tutmuş ve muhafaza etmiş olanlarıdır. Günümüze kadar Tengriciliğin
kutsal varlıklarına hala ibadet edip eski türklerin destan anlatma
geleneğini ayakta tutmaya devam etmektedirler.
Örneğin, sayıları çok azalmış olan Dolganlarda çok eski bir mitoloji bulunmaktadır. Sibirya'nın çok kuzeyinde bulunan Tundra ikliminde yaşayan Dolganlar, göçebeliklerinde ara sıra buzları 10.000 yıldır çözülmemiş, yarısı topraktan dışarı dikilen Mamut cesetlerine rastlarlar. Dolganlar, yeraltı aleminin efendisi Erlik han,
Mamutları yeraltı alemine aldığını ve onları kendine hizmet
ettirdiklerine inanırlar. Inançlarına göre Mamutlar yeraltı aleminde
tutsaktır. Eğer yeryüzüne çıkmaya çalışırlarsa ceza olarak derhal buz
tutarlar. Radloff'a
göre Dolganlar bu hiç canlı olarak görmedikleri dev hayvanların yarı
yere gömük ve yarı dışarı çıkmış hali ve donmuş olmalarını bu şekilde
anlatmışlardır.
Altaylılar, Yakutlar
ve diğer sibirya Türklerinde de dünyalarında olan çoğu şeylerin
sorumluları, iyi ve kötü ruhlar ve kutsal varlıklardır. Onlara dua edip
kurbanlar vererek, bereketin kesilmemesi için onları hoş tutmaya
çalışırlar.
Ayrıca bakınız: Sibirya Türklerinde kutsal varlıklar

Anadolu Türklerinin Mitolojisi


Türklerin 10'ncu yüzyıldan itibaren Anadolu'ya akın etmeleri sırasında Orta Asya'dan
birçok destanlar ve hikâyelerde getirmişlerdir. 11'nci yüzyılda
Akkoyunlu devletinde, Orta Asya'dan yeni gelmiş Türk boylarının
anlattıkları hikâyeler tanılmayan bir yazar tarafından "Dede korkut
masalları" olarak kaleme alınmışdır. Ama Türklerin Anadolu'ya
gelmelerinden önce de burada çok renkli mitler bulunmaktadır. Bu mitler
Anadolu Türklerinin mitolojisinde de izlerini bırakmıştır.
Örneğin Pamukkale
hakkında eski bir Yunan efsanesi günümüze kadar hala anlatılmaktadır.
Bu efsaneye göre çirkin bir kız dışlanmaktan usanmıştır ve hayatına son
vermek ister. Pamukkale'nin teraslarından kendini aşağıya atar ve içi
kaynak suyu dolu bir terasın içine düşer. Ava çıkmış bir prens bu olayı
görür ve hemen oraya koşar. Bir bakar ki kollarında kendine gelen kız
adeta bir dünyalar güzeli. Meğer Pamukkalenin şifalı kaynak suyu kızı
güzelleştirmiş. Sonra ikisi evlenir ve mutlu olurlar.

Dede Korkut hikâyeleri


Dresden yazması kısa bir giriş ve 12 öyküden oluşur. Öyküler sırasıyla:

  1. Dirse Han Oğlu Boğaç Han
  2. Salur Kazan'ın Evi Yağmalanması
  3. Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek
  4. Kazan Bey Oğlu Uruz'un Tutsak Olması
  5. Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
  6. Kanlı Koca Oğlu Kanturalı
  7. Kazılık Koca Oğlu Yegenek
  8. Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi
  9. Begin Oğlu Emren
  10. Uşun Koca Oğlu Segrek
  11. Salur Kazanın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması
  12. İç Oğuz'a Taş Oğuz Asi Olup Beyrek Öldüğü

Vatikan yazmasında kısa bir giriş ve altı öykü vardır:

  1. Hikayet-i Han Oğlu Boğaç Han
  2. Hikayet-i Bamsı Beyrek
  3. Hikayet-i Salur Kazan'ın Evi Yağmalanduğudur
  4. Hikayet-i Kazan Begün Oğlu Uruz Han Tutsak Olduğudur
  5. Hikayet-i Kazılık Koca Oğlu Yegenek Bey
  6. Hikayet-i Taş Oğuz İç Oğuz'a Asi Olup Beyrek Vefatı


Osmanlılarda mitoloji


Osmanlıların en mühim efsanesi, imparatorluğun kurulmasından önce
Osman beyin bir rüya görmesi ve bu rüyayı bir şeyh tarafından
açıklatması, anlatılan efsanedir. Şeyh, Osman beyin gördüğü rüyanın
onun bir cihan devleti kuracağına alamet olduğunu açıklar ve bu rüya
gerçek olur.
Mavi
Mavi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 92
Kayıt tarihi : 06/06/09

Kişi sayfası
Başarı:
Türk Mitolojisi Left_bar_bleue10/10Türk Mitolojisi Empty_bar_bleue  (10/10)

https://asivemavi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz