Deyimler Sözlüğü (A_Z)
1 sayfadaki 1 sayfası
Deyimler Sözlüğü (A_Z)
Deyimler Sözlüğü (A_Z)
-A-
-B-
-C-
-Ç-
-D-
-E-
-F-
-G-
-A-
- Abacı kebeci : Olur olmaz kimseler,ne olduğu belirsiz kişiler
- Abanmak : Birine yük olmak,onun sırtından geçinmek
- Acemilik etmek : Düşüncesizce hareket etmek
- Açık bono vermek : Bir kimseye,istediği gibi davranma yetkisi vermek
- Adama benzemek : Düzelmek,göze hoş görünmek
- Af buyurunuz : Özür dilemeyi ifade eden bir deyim
- Agop'un kazı gibi yutmak : Önüne konulan her yemeği çabuk yemek
- Ağız gevşekliği : Sır tutmak hali
- Ah edip eh işitmek : Daima feryat etmek
- Ak sakaldan yok sakala gelmek : Çok yaşlanmak
- Alavere dalavere,Kürt Mehmet nöbete : Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir.
- Allah hakkı için : Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz
- Amma da yaptın : Olmayacak bir şey söyledin anlamında.
- Arabayı düze çıkartmak : Sonunda işini kolaylaştırmak
- Astarı yüzünden pahalı : Gerçek değerinden fazlaya mal olmak
- Aşüftelik etmek : Hafif ve işveli davranmak
- Atma Recep din kardeşiyiz : Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz' anlamında kullanılır.
- Ayvaz kasap hepsi bir hesap : Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında.
- Azrail olmak : Çok korkulu ve zorba olmak
-B-
- Baba,baba değil iskele babası : Saygı duyulmayan,hayırsız baba
- Başına feleğin tokmağı inmek : Bir felakete uğramak
- Bela aramak : Kavga sebebi yaratmak.
- Ben sarhoş,yolcu sarhoş : Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır.
- Beyni sulanmak : Bunamak.
- Bıyıkları balta kesmez olmak : Güçlü olmak,kimseden korkmamak
- Bızdık : Ufak çocuk
- Binin yarısı beş yüz o da ben de yok : Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir.
- Bir avuç toprak olmak : Ölmek
- Bir çırpıda : O anda
- Boşlamak : İlgisiz davranmak,ilgiyi kesmek
- Boyunun ölçüsünü almak : Biri tarafından ağzının payı verilmek
- Bulanık suda balık avlamak : Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak
- Burnu kokuyu iyi almak : Her şeyi önceden sezmek
- Büyüklük göstermek : Bağışlamak
- Büyük söylemek : Övünmek
-C-
- Cafer ağanın abdest suyu : Tatsız,tuzsuz
- Caka yapmak : Gösteriş yapmak
- Cana işlemek : Çok tesir etmek
- Can atmak : Çok istemek
- Can ciğer : Samimi
- Candan yanmış : Adamakıllı tutulmuş
- Canı burnuna gelmek : Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek
- Canını şeytana satmak : Kötü işlerle uğraşmak
- Canın sağ olsun : Bir ziyan için söylenen teselli sözü
- Ceddine okumak : Soyuna sövmek
- Ceffel kalem etmek : Hemen hüküm vermek
- Cephe almak : Düşmanca hal takınmak
- Cıcığı çıkmak : Çok hırpalanmak
- Ciğeri beş para etmez : Değersiz kişi
- Cihan alem bilmek : Herkes tarafından bilinmek
- Cin fikirli : Çok zeki,açıkgöz
- Cumbadak dalmak : Ani olarak girmek,dalmak
- Curcuna koparmak : Gürültüyle çevreyi karıştırmak
- Curcunaya kalkmak : Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak
-Ç-
- Çabalama kaptan ben gidemem : Boşuna çabalama anlamında.
- Çaçaron : Kavgacı,şirret
- Çağı geçmek : Yaşlanmak
- Çala kalem : Durmaksızın yazarak
- Çehresi atmak : Rengi sararmak
- Çehre uzatmak : Küsmek,somurtmak
- Çek arabanı : Defol anlamında
- Çeşnisine bakmak : Lezzetine bakmak
- Çevir kazı yanmasın : Sözünü çeviren kimseler için söylenir.
- Çıkmaz ayın son çarşambası : Belirsiz ve uzak zaman
- Çiğ süt emmiş olmak : Soysuz ve namussuz olmak
- Çileden çıkmak : Hiddetlenerek sabrın taşması
- Çizmeden yukarı çıkmak : Haddini bilmemek
- Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek : Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak
- Çorbada tuzu bulunmak : Emeği geçmiş olmak
- Çömlek hesabı : Baştan savma hesap
- Çöpçatan çatmak : Kısmet olmak
- Çürük tahtaya basmak : Umduğunu bulamamak,aldanmak
-D-
- Dağarcıkta bir şey kalmamak : Her şeyi yitirmek
- Dalavere : Oyun,hileli iş
- Davulu yarık : Sır saklamayan,önüne gelene içini döken
- Dekbaz : Hileci
- Demir gibi olmak : Sağlam ve sıhhatte olmak
- Devede kulak : Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır.
- Dırdır etmek : Yerli yersiz söylenip durmak
- Dikili ağacı olmamak : Malı mülkü olmamak
- Dili çetrefilli olmak : Rahat ve düzgün konuşamamak
- Dilini zaptetmek : Konuşmamak
- Dişini sökmek : Zararsız hale getirmek
- Dokuz doğurmak : Korkudan ve heyecandan bitmek
- Dolmaları yutmak : Kanmak,aldanmak
- Dostlar alışverişte görsün : Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir.
- Döner taşım yok,öter kuşum yok : Hiçbir şeye sahip olmamak
- Dört dirhem bir çekirdek : Şık giyimli kimse
- Dudukuşu : Geveze
- Dümen suyundan gitmek : Karşısındakinin huyuna göre davranmak
- Dünyaya kazık kakmak : Ölmemek
-E-
- Ebussuut Efendi'nin gelini : Eski moda giyinen kadın
- Eceline susamak : Tehlikeli işlere girişmek
- Edepsizliği gündeliğe takılmak : Edepsizliği alışkanlık haline getirmek
- Efendilik yapmak : Saygılı hareket etmek
- Efendizadem : Beyim anlamında bir hitap
- Eğrisi doğrusuna gelmek : Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi
- Ekmeği dizinde : Nankör
- Elemtere fiş kem gözlere şiş : Nazar değmesin anlamında
- Eli çabuk : Tez iş gören
- Emeği geçmek : Bir işin yapılmasında yardımcı olmak
- Ensesinde boza pişirmek : Çok eziyet çektirmek
- Ermeni gelini gibi : Daima kırıtan,süzülen kadınlar için yapılan benzetme
- Ervahlarına yuf olsun : Sövgü
- Eski çamlar bardak oldu : Şartlar değişti anlamında kullanılır
- Eşek hoşaftan ne anlar : Anlayışsız,zevksiz insanlar için söylenir.
- Etek belde : Kıvrak ve becerikli
- Ev açmak : Ayrı ev tutmak
- Eyere de gelir semere de : Bütün işlere yarar anlamında
- Ez ez de suyunu iç : Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır.
- Ezilip büzülmek : Aşırı sıkılgan davranmak
-F-
- Fahiş faize batakçı müşteri : Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında
- Faka basmak : Güç duruma düşmek
- Falcı değilim ya : Ben olacağı bilemem anlamında
- Fare düşse başı yarılır : Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır.
- Farfara : Ağzında sır tutamayan kimse
- Fasulye gibi kendini nimetten saymak : Kendine olduğundan fazla değer vermek
- Feleğin çemberinden geçmiş : Tecrübeli,bilmiş
- Felekten bir gün çalmak : Eğlenceli bir gün geçirmek
- Ferteği çekmek : Kaçmak
- Fesat kumkuması : Hep kötülük düşünen
- Fıkırdamak : Kesik kesik gülmek
- Fıldır fıldır aramak : Israrla ve telaşla aramak
- Fırın süpürgesi : Zayıf,uzun boylu kimse
- Fincancı katırlarını ürkütmek : Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak
- Fitil almak : Öfkeyle parlamak
- Fol yok yumurta yok : Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması
- Forsu kırılmak : İtibar ve onuru sarsılmak
- Fukara babası : Fakirleri kollayan kimse
- Fütur getirmek : Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek
-G-
- Gafil baş,düşmana eş : İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir
- Gagasından yakalamak : Zayıf noktasından yakalamak
- Gavur ölüsü : Oldukça ağır
- Gavurun tembeli keşiş,Müslüman'ın tembeli derviş : Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir.
- Gazali rana : Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında
- Geçmişi kandilli : Sövgü
- Gemi aslanı : Gösterişli,işe yaramayan adam
- Geyik etine girmek : Erginleşmek
- Gırtlağından kesmek : Yiyecek parasını kısıtlamak
- Giderayak : Gitmek üzereyken
- Girye bana hande sana : Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim
- Giydirmek : Azarlamak
- Gök demir,yer bakır : İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır.
- Gömlek değiştirmek : Tutum ve görüşlerini değiştirmek
- Göründü Sivas'ın bağları : Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır.
- Göz nuru dökmek : Yapılan işte göz emeği bulunmak
- Güvendiği dağlara kar yağmak : Güveni sarsılmak
En son DeNizz tarafından Çarş. Haz. 10, 2009 12:15 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Asi- Admin
- Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09
Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)
-H-
-I-
-İ-
-K-
-L-
-M-
-N-
- Habbeyi kubbe yapmak : Önemsiz bir şeyi büyütmek
- Haber vermek : Bildirmek
- Hak getire : Yoktur anlamında
- Halep ordaysa arşın burada : Yapacağını yap anlamında sitem
- Ham ervah : Kara ruhlu kimse
- Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak : Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak
- Hat çekmek : Önemsememek
- Hatun : Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı
- Haymana öküzü : Hımbıl ve tembel kimse
- Hazır mezarın ölüsü : Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır.
- Her gün papaz pilav yemez : Hep aynı şeyler yapılamaz
- Her işin hakkından gelmek : Her işi başarır olmak
- Her tarakta bezi olmak : Her işle ilgili olmak
- Hesaptan düşmek : Yok saymak
- Hır gür : Kavga
- Hiçe saymak : Hiç değer vermemek
- Hindi gibi kabarmak : Övünmek,böbürlenmek
- Hokka gibi oturmak : Dikilen elbisenin tam üzerine uyması
- Hoşbeş etmek : Sohbet etmek
- Hödük : Görgüsüz,anlayışsız kimse
- Hükümet sürmek : Ülkeyi yönetmek
- Hüt dağı gibi şişmek : Karnı şişmek
-I-
- Icığını cıcığını sormak : Bütün ayrıntıları öğrenmek
- Ikına sıkına : Güçlükle
- Ikınıp sıkınmak : İş yapmak için kendini zorlamak
- Ilıca ördeği : Sıcağa ve rahata düşkün
- Irağı yakın etmek : Güçlükleri ortadan kaldırmak
- Irgat gibi çalışmak : Çok çalışmak
- Irgat pazarına döndürmek : Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak
- Isınmak : 1-Alışmak,2-Sevmek
- Isıtıp ısıtıp önüne koymak : Bir konuda ikide bir söz açmak
- Iska geçmek : Atlamak
- Iskartaya çıkmak : Eskimek
- Islak tavuk : Miskin kadın
- Islatmak : Dövmek
- Işık göstermek : Yol göstermek
- Ivır zıvır : Önemsiz şeyler
-İ-
- İbibullah sivri külah : Yapayalnız,varlıksız olan kimse
- İbiş gibi : Alığa benzer
- İcabına bakmak : 1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak
- İç fırtınasına tutulmak : Morali bozulmak
- İç güveysinden hallice : Durumu şöyle böyle
- İfrit yardağı : Kötülüğe yardımcı olan
- İğne yutmuş : Çok bitkin ve sıkıntılı kişi
- İkisini bir kazana koysan kaynamazlar : Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır.
- İki yakası bir yere gelmez : Bir türlü düzene kavuşamaz
- İlk göz ağrısı : İlk sevilen
- İmana gelmek : Merhamete gelmek
- İngiliz tabancası gibi kurulmak : Çalım satmak,kasılmak
- İpe un sermek : Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak
- İp korkusunu boynuna almak : Ölümü göze almak
- İpliği pazara çıkmak : Herkese rezil olmak
- İstemem yan cebime koy : Rüşvet konusunda alay yollu söylenir
- İşi sıkışık olmak : İşi çok ve külfetli olmak
- İtsiz köye dönmek : Sakinleşmek,tenhalaşmak
- İyiden iyiye : Adamakıllı
- İyi gün dostu : İyi günlerde ortaya çıkan
- İzi belirsiz olmak : İz bırakmadan kaybolmak
-K-
- Kabak tadıvermek : Devamlı,ısrarlı bıktırmak
- Kabasını almak : Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak
- Kaçın kurrası : Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır.
- Kağıt üzerinde kalması : Bir anlaşmanın resmiyette kalması,tatbik edilmemesi
- Kaleyi içinden fethetmek : Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek
- Kalp ağrısı : Aşk acısı
- Kamburu çıkmak : Çok çalışmış olmak
- Kan akıtmak : Kurban kesmek
- Kan çanağı gibi : Çok kızarmış
- Kan ter içinde kalmak : Çok yorulmak
- Kapağı atmak : Gitmek,yerleşmek
- Kapısını aşındırmak : Çok gidip gelmek
- Kara gün dostu : İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost
- Kaşının altında gözün var dememek : Yaptığını beğenmemek,takdir etmemek
- Kedi ile harara girmek : Geçimsiz biriyle ortaklık etmek
- Kendine yontmak : Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak
- Kıç atmak : Pek istemek
- Kınalar yakmak : Çok sevinmek
- Kimi kimsesi : Yakınları
- Kimseye eyvallah etmemek : Kimseye minnettar kalmamak
- Kimya gibi : Az bulunur
- Kont gibi : Yakışıklı ve şık giyinmiş
- Korkuluk : Gereksiz ve yararsız kimse
- Körün istediği bir göz,Allah verdi iki göz : Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır.
- Kör şeytanın işi yok : Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır.
- Kurdu koyunla barıştırmak : Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak
- Külçe gibi oturmak : Yorgunlukla çökmek
- Kül yutmak : Kandırılmak,oyuna gelmek
-L-
- Laçka olmak : Eskimek,işe yaramaz halde olmak
- Laf altında kalmamak : Karşısındakinin sözünün altında kalmamak
- Laf ebesi : Çok konuşan kimseler için kullanılır.
- Lakke yapmak : Başkasının hakkını çalmak
- Lala paşa eğlendirmek : Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak
- Lamı cimi yok : Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır.
- Leb demeden leblebiyi anlamak : Anlayışlı,zeki olmak
- Leke sıçratmak : Bulandırmak
- Leşini çıkarmak : Kıyasıya dövmek
- Leyleği havada görmek : Çok dolaşanlara söylenir
- Limoni tabiatlı : Mızmız
- Lodosa tutulmuş gibi bocalamak : Ne yapacağını kestirememek
- Lokman hekimin ye dediği : Güzel,tatlı şey
- Lop yumurta : Kaynamış yumurta
- Lügat paralamak : Anlamını bilmediği halde,bilgiç konuşmak
- Lülüye gelmek : Aldanmak
- Lüpe konmak : Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek
-M-
- Maça beyi gibi kurulmak : Saygısızca,kasılarak oturmak
- Madrabaz : Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse
- Mahalle çocuğu : Eğitimsiz çocuk
- Makaraya takmak : Alaya almak
- Marsık : Çok esmer kimse
- Merak getirmek : Kara sevdaya tutulmak
- Meryem Ana kandili gibi : Soluk (belirsiz) anlamında
- Meşe odunu : Kaba,anlayışsız adam
- Meydan vermek : Fırsat vermek
- Mısır'daki sağır sultan bile duydu : Duymayan kalmadı anlamında
- Mızrağı çuvala sığdıramamak : Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır.
- Mis gibi burnunda tütmek : Çok özlemek
- Miskinler teknesi : Tembellerin toplandığı yer
- Mürai : Art düşünceli kimse
- Mürekkebi kurumamak : Daha pek yeni olmak
- Mürekkep yalamış : Okuyup,yazmış kimse
- Mürüvvetini görmek : İyi ve mutlu günlerini görmek
- Müslüman adam : 1-Dindar kişi,2-Doğruluktan ayrılmayan kimse
-N-
- Nabzını yoklamak : Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak
- Nalına mıhına vurmak : Ne yapacağını kestirememek
- Namı nişanı kalmamak : Yok olmak,unutulmak
- Nanpareye muhtaç olmak : Pek yoksul olmak
- Nargile suyu : Tatsız içecek
- Nazı geçmek : İsteği geri çevrilmeyen kimse
- Ne ala memleket : Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir
- Neci oluyor : Ne karışıyor anlamında
- Nefsine yedirememek : Bir şeyi hazmedememek,kabul etmemek
- Nevri dönmek : Çok sinirlenip,bunun yüzünden belli olması
- Ne yüzle : Ne cesaretle anlamında
- Nispet vermek : Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak
- Nobran : Kaba,sert,kırıcı(kimse)
- Noktası noktasına : Tastamam
- Nuh gemisi : Her çeşit insanın toplandığı yer
- Nuh nebiden kalma : Çok eskiden kalma
- Nur topu gibi : Güzel,şişman,beyaz (çocuk)
- Nur yüzlü : Temiz yüzlü kimse
- Nutku tutulmak : Üzüntüden,korkudan konuşamamak
Asi- Admin
- Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09
Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)
-O-
-Ö-
-P-
-R-
-S-
-Ş-
-T-
- O bir düşeş : O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında
- O gün bugün : O gündenberi
- Oh demek : Rahat etmek
- Ok gibi ciğerine işledi : Yapılan bir hareketin çok üzmesi
- Ok yaydan çıktı : Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak
- Olmuş armut gibi eline geçmek : Kolaylıkla,yorulmadan elde etmek
- Onun ipiyle kuyuya inilmez : Güven olmaz anlamında
- Oralı olmamak : Önemsememek
- O saat : O anda
- O tarakta bezi olmamak : İlişkisi olmamak
- Oynak : Hafif meşrep kadın
- Oyun etmek : Hile yapmak,aldatmak
- Oyunun sakalı bitmek : Bitmiş olayları anlatan bu deyim,genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır.
-Ö-
- Öbür dünyayı boylamak : Ölmek
- Öfke topuğa çıkmak : Çok öfkelenmek
- Öksüz babası : Öksüz ve yoksulları koruyan adam
- Öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak : İstemeden,mecburen bakmak
- Ölçüsünü bildirmek : Haddini bildirmek,cezasını vermek
- Ömür adam : Hoşsohbet adam
- Önünü almak : Durdurmak
- Öp babanın elini : Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır
- Örümcek kafalı : Eski kafalı,yeniliklere uyum gösteremeyen
- Ötmek : Durmadan anlamlı,anlamsız konuşmak
- Öve öve göklere çıkarmak : Çok övmek
- Öyle başa böyle traş : Alakasız durumları belirtir.
- Özü sözü bir : Verdiği sözleri tutan dürüst kimse
-P-
- Pabucuna kum dolmak : Engelle karşılaşmak
- Paçaları sıvamak : Hazırlanmak
- Paha biçmek : Değerini ölçmek
- Pancar kesilmek : Mahcup olup kızarmak
- Paparayı yemek : Paylanmak,azar işitmek
- Paraya para dememek : Kazancı bol olmak
- Para peşin kırmızı meşin : Alışverişin peşin olduğunu anlatır
- Patentasının altına almak : Egemenliği altına almak
- Pestil gibi olmak : Çok yorgun ve halsiz olmak
- Peşkeş çekmek : Bir iş yaptırmak için,kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek
- Pılı pırtı : Eski püskü,değersiz eşya
- Piç etmek : Bozmak,işe yaramaz hale getirmek
- Pişmiş aşa soğuk su katmak : Yapılmakta olan bir işi bozmak
- Piyasaya düşmek : 1-Çok bulunur olmak,2-Orta malı olmak
- Postal : Düşkün kadın
- Put kesilmek : Sessiz ve hareketsiz kalakalmak
- Püsküllü bela : Kişinin başını derde sokan kişi veya durum
-R-
- Rabbime emanet : Herhangi bir şeyin,kimsenin korumasını tanrıya bırakmak
- Rafta kurabiye var ama size göre değil : İşinize yaramaz anlamında
- Rahat yüzüne hasret kaldı : Huzursuz olmak,rahat edememek
- Ramazan keyfi : Oruç tutanlardaki sinirlilik hali
- Rengi atmak : Çok heyecanlanıp solmak,sararmak
- Rengi olmamak : Silik olmak
- Renk senfonisi : Birbiriyle uyuşan renkler bütünü
- Rest çekmek : Kesinlikle kabul etmemek
- Rızkını taştan çıkarmak : En zor şartlarda bile geçimini sağlamak
- Rufailer karışır : İşin karmaşıklığını anlatır
- Ruhu bile duymaz : Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında
- Ruhuna hitap etmek : Herhangi bir şeyden çok etkilenmek
- Rüya gibi : Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır
- Rüyasında görse hayra yormaz : Olacağına ihtimal vermemek
- Rüzgar ekip fırtına biçmek : Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak
- Rüzgar gelecek delikleri tıkamak : Her türlü tedbiri almak
-S-
- Saat gibi : Düzgün çalışan
- Saat on bir buçuğu çalmak : Yaşı çok ilerlemek
- Sacayak olmak : Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak
- Saçı uzun,aklı kısa : Düşüncesiz,aptal
- Sağlam ayakkabı değil : Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur
- Sakala soğan doğramak : 1-Aldatmak,2-hakaret etmek
- Saman gibi : Tatsız,tutsuz
- Sapı silik : Serseri
- Sarı Yahudi : Paraya düşkün kişi
- Sazına bülbül koymak : Çok güzel çalmak
- Sefalar getirdiniz : Eskiden çok kullanılan,hoş geldiniz sözü
- Sel önünden kütük kapmak : Zor bir iş başarmak
- Sen sağ ben selamet : Yapacak bir şey kalmamak
- Sıtma görmemiş ses : Gür ve kalın sesli
- Sidik yarışı : Gerekli gereksiz rekabete girmek
- Söyleye söyleye dilimde tüy bitti : Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
- Sütüne havale etmek : Karakterine,insanlık duygusuna bırakmak
-Ş-
- Şafak atmak : Korkmak,şaşırmak
- Şahbaz : Becerikli ve çevik
- Şapa oturmak : Çaresiz kalmak
- Şaşkın bakkal : Hesabını şaşıran kimse
- Şerbetli : Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse
- Şeşi beş görmek : İyi görmemek,yanılmak
- Şeytan çekici : Sevimli ve akıllı çocuk
- Şeytan diyor ki : İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses
- Şifayı kapmak : Hastalanmak
- Şimşek gibi : Büyük bir hızla
- Şirret karı : Geçimsiz,huysuz,yaygaracı kadın
- Şom ağızlı : Kötümser,olayları devamlı kötüye yoran kimse
- Şöhreti afakı tutmak : Herkes tarafından bilinir hale gelmek
- Şöyle bir bakmak : 1-Üstünkörü,2-İnceler gibi manalı bakmak
- Şunu bunu bilmem : Mazeret kabul etmem,özür dinlemem
-T-
- Taban çekmek : Gitmek
- Tabanvayla gitmek : Yürümek
- Tadını kaçırmak : Zevkini bozmak
- Takıp takıştırmak : Çok süslenmek
- Talihi yar olmak : Şansı yardım etmek
- Tantuna gitmek : 1-Öldürülmek,2-Belaya uğramak
- Tasamın on beşi : Umrumda değil anlamında
- Taş yağar,kıyamet kopar : Felaketli,korkunç zaman
- Taş yürekli : Acıması olmayan kimse
- Tavşan boku : Ne faydası,ne de zararı olan kimse
- Tebeşire peynir bakışlı : İyi göremeyen,şaşı
- Tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş : Birbirine uygun,eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
- Tiği teber şahı levent : Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir.
- Tosunum : Gürbüz kimseler için kullanılır
- Tut kelin perçeminden : Boşuna uğraşma,onda yok anlamında…
- Tüy dikmek : Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak
Asi- Admin
- Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09
Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)
-U-
-Ü-
- Ucu dokunmak : Herhangi bir işten zarar görmek
- Uç vermek : Görünmek,yetişmek,belirmek
- Ufağını tefeğini toplamak : Kendine ait ne varsa toplamak
- Ufuk açılmak : Yeni imkanlar belirmek
- Ulan : Nefret,öfke ifade eden bir hitap şekli
- Ulu orta konuşmak : Düşünmeden söylemek,rastgele söylemek
- Ununu elemiş eleğini duvara asmış : Yapacağını yapmış
- Utandınsa yüzüne kalbur tut : Utanmanın gereksizliğini anlatır
- Uyku ölümün kardeşidir : Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.
- Uzağı görmek : Bir işin sonucunu,nasıl gelişeceğini önceden tahmin edebilmek.Tedbirli hareket etmek.
- Uzun boylu : Ayrıntıları hesap ederek,etraflıca düşünmek.
- Uzun uzadıya : Çok ayrıntılı olarak
- Uzun yaşın ahiri ölüm : Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın,bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir
-Ü-
- Ücüğünden cücüğüne : Bütün yönleriyle
- Üç aşağı,beş yukarı : Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak
- Üçe beşe bakmamak : Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak
- Ümidi boşa çıkmamak : Beklediğini,umduğunu bulmak
- Üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine : Çok kalabalık yer
- Üst perdeden başlamak : Ağzını bozmak
- Üstünde durmak : Israr etmek
- Üstüne almak : Ödev olarak kabul etmek,bilmek
- Üstüne basmak : Konuya değinmek
- Üstüne varmak : Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek
- Üstüne vurmak : Eklemek
- Üstünüze iyilik sağlık : Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir
- Üvey evlat muamelesi görmek : Ayrı ve hor görülmek
- Üzerine tuz biber ekmek : Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak
- Üzerinize afiyet : Ben hastayım.Sizi etkilememesini dilerim.
- Üzüm üzüm üzülmek : Çok üzülmek
- Üzüm yemek değil,bekçi dövmek : Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır.
- Vadesi gelmek : Ömrünün sonuna gelmek
- Vakit geçirmek : Gereksiz işlerle uğraşmak
- Vakit nakittir : Zaman en değerli varlığımızdır
- Vara yoğa karışmak : Her şeye karışmak
- Vardığın yer körse,sen de gözünü kapa : İnsanlar,çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar
- Var kuvveti pazuya vermek : Kolunun kuvvetine güvenmek.
- Vebali boynuna : Günahı ona ait anlamında
- Veledizina : Babası belli olmayan
- Verilmiş sadakası olmak : Bir belayı,kazayı zarar görmeden atlatmak
- Vık dedirtmemek : Ses bile çıkarttırmamak
- Vız gelip tırıs gitmek : Hiç aldırmamak
- Vız gelmek : Önemsiz görünmek,aldırış etmemek
- Vidin kalesi gibi metin olmak : Dayanıklı ve sabırlı olmak
- Voli vurmak : Vurgun vurmak
- Voyvoda kesilmek : Zalim olmak.
- Vur abalıya : Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır.
- Vur patlasın çal oynasın : Büyük eğlenceler için söylenir.
- Vurucu güç : Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik
- Vuslat kıyamete kalmak : Kavuşma ümidi olmamak
- Vücuda getirmek : Var etmek
- Vücudunu ortadan kaldırmak : Öldürmek
- Yabana atmak : Dikkate almamak
- Yabana söylemek : Saçma ve yersiz konuşmak
- Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli : Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için söylenir.
- Ya devlet başa,ya kuzgun leşe : Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir.
- Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz : Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında.
- Ya herro,ya merro : Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir.
- Yahudi pazarlığı : Kıyasıya yapılan pazarlık
- Yakadan geçirmek : Evlat edinmek
- Yaka paça : Hırpalayarak
- Yalancı pehlivan : Sözde kahraman
- Yalova kaymakamı : Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir.
- Yangın var diye bağırmak : Bir şeyden çok bıkmak,bezmek
- Yaptığını bilmemek : Aklı başında olmamak
- Yediği naneyi kokutmak : Uygunsuzluğunu ortaya koymak
- Yel kayadan ne alır : İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır.
- Yıldırım gibi : Büyük bir hızla.
- Yıldızı parlamak : Şans yüzüne gülmek
- Yiyip bitirmek : 1-Onmaz hale getirmek, 2-Devamlı eziyet etmek
- Yobaz : Kaba,sofu.
- Yolu düşmek : Bir rastlantı sonucu gelmek.
- Yosma : Güzel ve süslü kadın
- Yuf ervahına : Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü.
- Yüreği geniş olmak : Gamsız olmak,her şeyi kaldırabilmek
- Yürekte var,elde yok : Yetenekli olup,imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir.
- Yüz yüze gelmek : Karşılaşmak
- Zahmet çekmek : Eziyet ve yorgunluğa düşmek
- Zahmet etmek : Yorulmak.
- Zartalos : Yellenmek
- Zebunu olmak : Birine çok düşkün olmak
- Zehir etmek : Tadını kaçırmak
- Zehir zemberek : Çok acı
- Zembereği boşanmak : Uzun uzun gülmek
- Zerre kadar : Yok denecek kadar
- Zevahiri kurtarmak : Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak
- Zeval bulmak : Yok olmak.
- Zıvanadan çıkmak : Çok öfkelenmek
- Zihne dank etmek : Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi,herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak
- Zil gibi : Parasız ve aç
- Zilleri takıp oynamak : Çok sevinmek
- Zilsiz oynamak : Çok sevinmek
- Zokayı yutmak : Aldatılmak
- Zurnacının karşısında limon yemek : Uygunsuz bir davranışta bulunarak,çalışamaz hale getirmek
- Zurnayı biz çaldık,parsayı o topladı : Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir.
- Züğürt tesellisi : Boş,yersiz avutma
- Zümrüt gibi : Yemyeşil.
Asi- Admin
- Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz