Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz

Join the forum, it's quick and easy

Asi ve Mavi
Forumdan Faydalanmak İçin Lütfen Üye Olunuz
Asi ve Mavi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Deyimler Sözlüğü (A_Z)

Aşağa gitmek

Deyimler Sözlüğü (A_Z) Empty Deyimler Sözlüğü (A_Z)

Mesaj tarafından Asi Salı Haz. 09, 2009 10:52 am

Deyimler Sözlüğü (A_Z)

-A-

  • Abacı kebeci : Olur olmaz kimseler,ne olduğu belirsiz kişiler
  • Abanmak : Birine yük olmak,onun sırtından geçinmek
  • Acemilik etmek : Düşüncesizce hareket etmek
  • Açık bono vermek : Bir kimseye,istediği gibi davranma yetkisi vermek
  • Adama benzemek : Düzelmek,göze hoş görünmek
  • Af buyurunuz : Özür dilemeyi ifade eden bir deyim
  • Agop'un kazı gibi yutmak : Önüne konulan her yemeği çabuk yemek
  • Ağız gevşekliği : Sır tutmak hali
  • Ah edip eh işitmek : Daima feryat etmek
  • Ak sakaldan yok sakala gelmek : Çok yaşlanmak
  • Alavere dalavere,Kürt Mehmet nöbete : Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir.
  • Allah hakkı için : Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz
  • Amma da yaptın : Olmayacak bir şey söyledin anlamında.
  • Arabayı düze çıkartmak : Sonunda işini kolaylaştırmak
  • Astarı yüzünden pahalı : Gerçek değerinden fazlaya mal olmak
  • Aşüftelik etmek : Hafif ve işveli davranmak
  • Atma Recep din kardeşiyiz : Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz' anlamında kullanılır.
  • Ayvaz kasap hepsi bir hesap : Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında.
  • Azrail olmak : Çok korkulu ve zorba olmak

-B-

  • Baba,baba değil iskele babası : Saygı duyulmayan,hayırsız baba
  • Başına feleğin tokmağı inmek : Bir felakete uğramak
  • Bela aramak : Kavga sebebi yaratmak.
  • Ben sarhoş,yolcu sarhoş : Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır.
  • Beyni sulanmak : Bunamak.
  • Bıyıkları balta kesmez olmak : Güçlü olmak,kimseden korkmamak
  • Bızdık : Ufak çocuk
  • Binin yarısı beş yüz o da ben de yok : Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir.
  • Bir avuç toprak olmak : Ölmek
  • Bir çırpıda : O anda
  • Boşlamak : İlgisiz davranmak,ilgiyi kesmek
  • Boyunun ölçüsünü almak : Biri tarafından ağzının payı verilmek
  • Bulanık suda balık avlamak : Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak
  • Burnu kokuyu iyi almak : Her şeyi önceden sezmek
  • Büyüklük göstermek : Bağışlamak
  • Büyük söylemek : Övünmek

-C-

  • Cafer ağanın abdest suyu : Tatsız,tuzsuz
  • Caka yapmak : Gösteriş yapmak
  • Cana işlemek : Çok tesir etmek
  • Can atmak : Çok istemek
  • Can ciğer : Samimi
  • Candan yanmış : Adamakıllı tutulmuş
  • Canı burnuna gelmek : Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek
  • Canını şeytana satmak : Kötü işlerle uğraşmak
  • Canın sağ olsun : Bir ziyan için söylenen teselli sözü
  • Ceddine okumak : Soyuna sövmek
  • Ceffel kalem etmek : Hemen hüküm vermek
  • Cephe almak : Düşmanca hal takınmak
  • Cıcığı çıkmak : Çok hırpalanmak
  • Ciğeri beş para etmez : Değersiz kişi
  • Cihan alem bilmek : Herkes tarafından bilinmek
  • Cin fikirli : Çok zeki,açıkgöz
  • Cumbadak dalmak : Ani olarak girmek,dalmak
  • Curcuna koparmak : Gürültüyle çevreyi karıştırmak
  • Curcunaya kalkmak : Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak

-Ç-


  • Çabalama kaptan ben gidemem : Boşuna çabalama anlamında.
  • Çaçaron : Kavgacı,şirret
  • Çağı geçmek : Yaşlanmak
  • Çala kalem : Durmaksızın yazarak
  • Çehresi atmak : Rengi sararmak
  • Çehre uzatmak : Küsmek,somurtmak
  • Çek arabanı : Defol anlamında
  • Çeşnisine bakmak : Lezzetine bakmak
  • Çevir kazı yanmasın : Sözünü çeviren kimseler için söylenir.
  • Çıkmaz ayın son çarşambası : Belirsiz ve uzak zaman
  • Çiğ süt emmiş olmak : Soysuz ve namussuz olmak
  • Çileden çıkmak : Hiddetlenerek sabrın taşması
  • Çizmeden yukarı çıkmak : Haddini bilmemek
  • Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek : Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak
  • Çorbada tuzu bulunmak : Emeği geçmiş olmak
  • Çömlek hesabı : Baştan savma hesap
  • Çöpçatan çatmak : Kısmet olmak
  • Çürük tahtaya basmak : Umduğunu bulamamak,aldanmak

-D-

  • Dağarcıkta bir şey kalmamak : Her şeyi yitirmek
  • Dalavere : Oyun,hileli iş
  • Davulu yarık : Sır saklamayan,önüne gelene içini döken
  • Dekbaz : Hileci
  • Demir gibi olmak : Sağlam ve sıhhatte olmak
  • Devede kulak : Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır.
  • Dırdır etmek : Yerli yersiz söylenip durmak
  • Dikili ağacı olmamak : Malı mülkü olmamak
  • Dili çetrefilli olmak : Rahat ve düzgün konuşamamak
  • Dilini zaptetmek : Konuşmamak
  • Dişini sökmek : Zararsız hale getirmek
  • Dokuz doğurmak : Korkudan ve heyecandan bitmek
  • Dolmaları yutmak : Kanmak,aldanmak
  • Dostlar alışverişte görsün : Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir.
  • Döner taşım yok,öter kuşum yok : Hiçbir şeye sahip olmamak
  • Dört dirhem bir çekirdek : Şık giyimli kimse
  • Dudukuşu : Geveze
  • Dümen suyundan gitmek : Karşısındakinin huyuna göre davranmak
  • Dünyaya kazık kakmak : Ölmemek

-E-

  • Ebussuut Efendi'nin gelini : Eski moda giyinen kadın
  • Eceline susamak : Tehlikeli işlere girişmek
  • Edepsizliği gündeliğe takılmak : Edepsizliği alışkanlık haline getirmek
  • Efendilik yapmak : Saygılı hareket etmek
  • Efendizadem : Beyim anlamında bir hitap
  • Eğrisi doğrusuna gelmek : Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi
  • Ekmeği dizinde : Nankör
  • Elemtere fiş kem gözlere şiş : Nazar değmesin anlamında
  • Eli çabuk : Tez iş gören
  • Emeği geçmek : Bir işin yapılmasında yardımcı olmak
  • Ensesinde boza pişirmek : Çok eziyet çektirmek
  • Ermeni gelini gibi : Daima kırıtan,süzülen kadınlar için yapılan benzetme
  • Ervahlarına yuf olsun : Sövgü
  • Eski çamlar bardak oldu : Şartlar değişti anlamında kullanılır
  • Eşek hoşaftan ne anlar : Anlayışsız,zevksiz insanlar için söylenir.
  • Etek belde : Kıvrak ve becerikli
  • Ev açmak : Ayrı ev tutmak
  • Eyere de gelir semere de : Bütün işlere yarar anlamında
  • Ez ez de suyunu iç : Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır.
  • Ezilip büzülmek : Aşırı sıkılgan davranmak

-F-

  • Fahiş faize batakçı müşteri : Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında
  • Faka basmak : Güç duruma düşmek
  • Falcı değilim ya : Ben olacağı bilemem anlamında
  • Fare düşse başı yarılır : Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır.
  • Farfara : Ağzında sır tutamayan kimse
  • Fasulye gibi kendini nimetten saymak : Kendine olduğundan fazla değer vermek
  • Feleğin çemberinden geçmiş : Tecrübeli,bilmiş
  • Felekten bir gün çalmak : Eğlenceli bir gün geçirmek
  • Ferteği çekmek : Kaçmak
  • Fesat kumkuması : Hep kötülük düşünen
  • Fıkırdamak : Kesik kesik gülmek
  • Fıldır fıldır aramak : Israrla ve telaşla aramak
  • Fırın süpürgesi : Zayıf,uzun boylu kimse
  • Fincancı katırlarını ürkütmek : Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak
  • Fitil almak : Öfkeyle parlamak
  • Fol yok yumurta yok : Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması
  • Forsu kırılmak : İtibar ve onuru sarsılmak
  • Fukara babası : Fakirleri kollayan kimse
  • Fütur getirmek : Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek

-G-

  • Gafil baş,düşmana eş : İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir
  • Gagasından yakalamak : Zayıf noktasından yakalamak
  • Gavur ölüsü : Oldukça ağır
  • Gavurun tembeli keşiş,Müslüman'ın tembeli derviş : Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir.
  • Gazali rana : Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında
  • Geçmişi kandilli : Sövgü
  • Gemi aslanı : Gösterişli,işe yaramayan adam
  • Geyik etine girmek : Erginleşmek
  • Gırtlağından kesmek : Yiyecek parasını kısıtlamak
  • Giderayak : Gitmek üzereyken
  • Girye bana hande sana : Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim
  • Giydirmek : Azarlamak
  • Gök demir,yer bakır : İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır.
  • Gömlek değiştirmek : Tutum ve görüşlerini değiştirmek
  • Göründü Sivas'ın bağları : Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır.
  • Göz nuru dökmek : Yapılan işte göz emeği bulunmak
  • Güvendiği dağlara kar yağmak : Güveni sarsılmak


En son DeNizz tarafından Çarş. Haz. 10, 2009 12:15 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Asi
Asi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Deyimler Sözlüğü (A_Z) Empty Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)

Mesaj tarafından Asi Salı Haz. 09, 2009 10:53 am

-H-




  • Habbeyi kubbe yapmak : Önemsiz bir şeyi büyütmek
  • Haber vermek : Bildirmek
  • Hak getire : Yoktur anlamında
  • Halep ordaysa arşın burada : Yapacağını yap anlamında sitem
  • Ham ervah : Kara ruhlu kimse
  • Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak : Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak
  • Hat çekmek : Önemsememek
  • Hatun : Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı
  • Haymana öküzü : Hımbıl ve tembel kimse
  • Hazır mezarın ölüsü : Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır.
  • Her gün papaz pilav yemez : Hep aynı şeyler yapılamaz
  • Her işin hakkından gelmek : Her işi başarır olmak
  • Her tarakta bezi olmak : Her işle ilgili olmak
  • Hesaptan düşmek : Yok saymak
  • Hır gür : Kavga
  • Hiçe saymak : Hiç değer vermemek
  • Hindi gibi kabarmak : Övünmek,böbürlenmek
  • Hokka gibi oturmak : Dikilen elbisenin tam üzerine uyması
  • Hoşbeş etmek : Sohbet etmek
  • Hödük : Görgüsüz,anlayışsız kimse
  • Hükümet sürmek : Ülkeyi yönetmek
  • Hüt dağı gibi şişmek : Karnı şişmek


-I-

  • Icığını cıcığını sormak : Bütün ayrıntıları öğrenmek
  • Ikına sıkına : Güçlükle
  • Ikınıp sıkınmak : İş yapmak için kendini zorlamak
  • Ilıca ördeği : Sıcağa ve rahata düşkün
  • Irağı yakın etmek : Güçlükleri ortadan kaldırmak
  • Irgat gibi çalışmak : Çok çalışmak
  • Irgat pazarına döndürmek : Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak
  • Isınmak : 1-Alışmak,2-Sevmek
  • Isıtıp ısıtıp önüne koymak : Bir konuda ikide bir söz açmak
  • Iska geçmek : Atlamak
  • Iskartaya çıkmak : Eskimek
  • Islak tavuk : Miskin kadın
  • Islatmak : Dövmek
  • Işık göstermek : Yol göstermek
  • Ivır zıvır : Önemsiz şeyler

-İ-

  • İbibullah sivri külah : Yapayalnız,varlıksız olan kimse
  • İbiş gibi : Alığa benzer
  • İcabına bakmak : 1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak
  • İç fırtınasına tutulmak : Morali bozulmak
  • İç güveysinden hallice : Durumu şöyle böyle
  • İfrit yardağı : Kötülüğe yardımcı olan
  • İğne yutmuş : Çok bitkin ve sıkıntılı kişi
  • İkisini bir kazana koysan kaynamazlar : Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır.
  • İki yakası bir yere gelmez : Bir türlü düzene kavuşamaz
  • İlk göz ağrısı : İlk sevilen
  • İmana gelmek : Merhamete gelmek
  • İngiliz tabancası gibi kurulmak : Çalım satmak,kasılmak
  • İpe un sermek : Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak
  • İp korkusunu boynuna almak : Ölümü göze almak
  • İpliği pazara çıkmak : Herkese rezil olmak
  • İstemem yan cebime koy : Rüşvet konusunda alay yollu söylenir
  • İşi sıkışık olmak : İşi çok ve külfetli olmak
  • İtsiz köye dönmek : Sakinleşmek,tenhalaşmak
  • İyiden iyiye : Adamakıllı
  • İyi gün dostu : İyi günlerde ortaya çıkan
  • İzi belirsiz olmak : İz bırakmadan kaybolmak

-K-

  • Kabak tadıvermek : Devamlı,ısrarlı bıktırmak
  • Kabasını almak : Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak
  • Kaçın kurrası : Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır.
  • Kağıt üzerinde kalması : Bir anlaşmanın resmiyette kalması,tatbik edilmemesi
  • Kaleyi içinden fethetmek : Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek
  • Kalp ağrısı : Aşk acısı
  • Kamburu çıkmak : Çok çalışmış olmak
  • Kan akıtmak : Kurban kesmek
  • Kan çanağı gibi : Çok kızarmış
  • Kan ter içinde kalmak : Çok yorulmak
  • Kapağı atmak : Gitmek,yerleşmek
  • Kapısını aşındırmak : Çok gidip gelmek
  • Kara gün dostu : İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost
  • Kaşının altında gözün var dememek : Yaptığını beğenmemek,takdir etmemek
  • Kedi ile harara girmek : Geçimsiz biriyle ortaklık etmek
  • Kendine yontmak : Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak
  • Kıç atmak : Pek istemek
  • Kınalar yakmak : Çok sevinmek
  • Kimi kimsesi : Yakınları
  • Kimseye eyvallah etmemek : Kimseye minnettar kalmamak
  • Kimya gibi : Az bulunur
  • Kont gibi : Yakışıklı ve şık giyinmiş
  • Korkuluk : Gereksiz ve yararsız kimse
  • Körün istediği bir göz,Allah verdi iki göz : Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır.
  • Kör şeytanın işi yok : Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır.
  • Kurdu koyunla barıştırmak : Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak
  • Külçe gibi oturmak : Yorgunlukla çökmek
  • Kül yutmak : Kandırılmak,oyuna gelmek

-L-

  • Laçka olmak : Eskimek,işe yaramaz halde olmak
  • Laf altında kalmamak : Karşısındakinin sözünün altında kalmamak
  • Laf ebesi : Çok konuşan kimseler için kullanılır.
  • Lakke yapmak : Başkasının hakkını çalmak
  • Lala paşa eğlendirmek : Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak
  • Lamı cimi yok : Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır.
  • Leb demeden leblebiyi anlamak : Anlayışlı,zeki olmak
  • Leke sıçratmak : Bulandırmak
  • Leşini çıkarmak : Kıyasıya dövmek
  • Leyleği havada görmek : Çok dolaşanlara söylenir
  • Limoni tabiatlı : Mızmız
  • Lodosa tutulmuş gibi bocalamak : Ne yapacağını kestirememek
  • Lokman hekimin ye dediği : Güzel,tatlı şey
  • Lop yumurta : Kaynamış yumurta
  • Lügat paralamak : Anlamını bilmediği halde,bilgiç konuşmak
  • Lülüye gelmek : Aldanmak
  • Lüpe konmak : Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek

-M-

  • Maça beyi gibi kurulmak : Saygısızca,kasılarak oturmak
  • Madrabaz : Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse
  • Mahalle çocuğu : Eğitimsiz çocuk
  • Makaraya takmak : Alaya almak
  • Marsık : Çok esmer kimse
  • Merak getirmek : Kara sevdaya tutulmak
  • Meryem Ana kandili gibi : Soluk (belirsiz) anlamında
  • Meşe odunu : Kaba,anlayışsız adam
  • Meydan vermek : Fırsat vermek
  • Mısır'daki sağır sultan bile duydu : Duymayan kalmadı anlamında
  • Mızrağı çuvala sığdıramamak : Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır.
  • Mis gibi burnunda tütmek : Çok özlemek
  • Miskinler teknesi : Tembellerin toplandığı yer
  • Mürai : Art düşünceli kimse
  • Mürekkebi kurumamak : Daha pek yeni olmak
  • Mürekkep yalamış : Okuyup,yazmış kimse
  • Mürüvvetini görmek : İyi ve mutlu günlerini görmek
  • Müslüman adam : 1-Dindar kişi,2-Doğruluktan ayrılmayan kimse

-N-

  • Nabzını yoklamak : Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak
  • Nalına mıhına vurmak : Ne yapacağını kestirememek
  • Namı nişanı kalmamak : Yok olmak,unutulmak
  • Nanpareye muhtaç olmak : Pek yoksul olmak
  • Nargile suyu : Tatsız içecek
  • Nazı geçmek : İsteği geri çevrilmeyen kimse
  • Ne ala memleket : Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir
  • Neci oluyor : Ne karışıyor anlamında
  • Nefsine yedirememek : Bir şeyi hazmedememek,kabul etmemek
  • Nevri dönmek : Çok sinirlenip,bunun yüzünden belli olması
  • Ne yüzle : Ne cesaretle anlamında
  • Nispet vermek : Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak
  • Nobran : Kaba,sert,kırıcı(kimse)
  • Noktası noktasına : Tastamam
  • Nuh gemisi : Her çeşit insanın toplandığı yer
  • Nuh nebiden kalma : Çok eskiden kalma
  • Nur topu gibi : Güzel,şişman,beyaz (çocuk)
  • Nur yüzlü : Temiz yüzlü kimse
  • Nutku tutulmak : Üzüntüden,korkudan konuşamamak
Asi
Asi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Deyimler Sözlüğü (A_Z) Empty Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)

Mesaj tarafından Asi Salı Haz. 09, 2009 10:53 am

-O-


  • O bir düşeş : O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında
  • O gün bugün : O gündenberi
  • Oh demek : Rahat etmek
  • Ok gibi ciğerine işledi : Yapılan bir hareketin çok üzmesi
  • Ok yaydan çıktı : Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak
  • Olmuş armut gibi eline geçmek : Kolaylıkla,yorulmadan elde etmek
  • Onun ipiyle kuyuya inilmez : Güven olmaz anlamında
  • Oralı olmamak : Önemsememek
  • O saat : O anda
  • O tarakta bezi olmamak : İlişkisi olmamak
  • Oynak : Hafif meşrep kadın
  • Oyun etmek : Hile yapmak,aldatmak
  • Oyunun sakalı bitmek : Bitmiş olayları anlatan bu deyim,genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır.


-Ö-

  • Öbür dünyayı boylamak : Ölmek
  • Öfke topuğa çıkmak : Çok öfkelenmek
  • Öksüz babası : Öksüz ve yoksulları koruyan adam
  • Öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak : İstemeden,mecburen bakmak
  • Ölçüsünü bildirmek : Haddini bildirmek,cezasını vermek
  • Ömür adam : Hoşsohbet adam
  • Önünü almak : Durdurmak
  • Öp babanın elini : Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır
  • Örümcek kafalı : Eski kafalı,yeniliklere uyum gösteremeyen
  • Ötmek : Durmadan anlamlı,anlamsız konuşmak
  • Öve öve göklere çıkarmak : Çok övmek
  • Öyle başa böyle traş : Alakasız durumları belirtir.
  • Özü sözü bir : Verdiği sözleri tutan dürüst kimse

-P-


  • Pabucuna kum dolmak : Engelle karşılaşmak
  • Paçaları sıvamak : Hazırlanmak
  • Paha biçmek : Değerini ölçmek
  • Pancar kesilmek : Mahcup olup kızarmak
  • Paparayı yemek : Paylanmak,azar işitmek
  • Paraya para dememek : Kazancı bol olmak
  • Para peşin kırmızı meşin : Alışverişin peşin olduğunu anlatır
  • Patentasının altına almak : Egemenliği altına almak
  • Pestil gibi olmak : Çok yorgun ve halsiz olmak
  • Peşkeş çekmek : Bir iş yaptırmak için,kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek
  • Pılı pırtı : Eski püskü,değersiz eşya
  • Piç etmek : Bozmak,işe yaramaz hale getirmek
  • Pişmiş aşa soğuk su katmak : Yapılmakta olan bir işi bozmak
  • Piyasaya düşmek : 1-Çok bulunur olmak,2-Orta malı olmak
  • Postal : Düşkün kadın
  • Put kesilmek : Sessiz ve hareketsiz kalakalmak
  • Püsküllü bela : Kişinin başını derde sokan kişi veya durum

-R-

  • Rabbime emanet : Herhangi bir şeyin,kimsenin korumasını tanrıya bırakmak
  • Rafta kurabiye var ama size göre değil : İşinize yaramaz anlamında
  • Rahat yüzüne hasret kaldı : Huzursuz olmak,rahat edememek
  • Ramazan keyfi : Oruç tutanlardaki sinirlilik hali
  • Rengi atmak : Çok heyecanlanıp solmak,sararmak
  • Rengi olmamak : Silik olmak
  • Renk senfonisi : Birbiriyle uyuşan renkler bütünü
  • Rest çekmek : Kesinlikle kabul etmemek
  • Rızkını taştan çıkarmak : En zor şartlarda bile geçimini sağlamak
  • Rufailer karışır : İşin karmaşıklığını anlatır
  • Ruhu bile duymaz : Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında
  • Ruhuna hitap etmek : Herhangi bir şeyden çok etkilenmek
  • Rüya gibi : Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır
  • Rüyasında görse hayra yormaz : Olacağına ihtimal vermemek
  • Rüzgar ekip fırtına biçmek : Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak
  • Rüzgar gelecek delikleri tıkamak : Her türlü tedbiri almak

-S-

  • Saat gibi : Düzgün çalışan
  • Saat on bir buçuğu çalmak : Yaşı çok ilerlemek
  • Sacayak olmak : Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak
  • Saçı uzun,aklı kısa : Düşüncesiz,aptal
  • Sağlam ayakkabı değil : Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur
  • Sakala soğan doğramak : 1-Aldatmak,2-hakaret etmek
  • Saman gibi : Tatsız,tutsuz
  • Sapı silik : Serseri
  • Sarı Yahudi : Paraya düşkün kişi
  • Sazına bülbül koymak : Çok güzel çalmak
  • Sefalar getirdiniz : Eskiden çok kullanılan,hoş geldiniz sözü
  • Sel önünden kütük kapmak : Zor bir iş başarmak
  • Sen sağ ben selamet : Yapacak bir şey kalmamak
  • Sıtma görmemiş ses : Gür ve kalın sesli
  • Sidik yarışı : Gerekli gereksiz rekabete girmek
  • Söyleye söyleye dilimde tüy bitti : Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
  • Sütüne havale etmek : Karakterine,insanlık duygusuna bırakmak

-Ş-

  • Şafak atmak : Korkmak,şaşırmak
  • Şahbaz : Becerikli ve çevik
  • Şapa oturmak : Çaresiz kalmak
  • Şaşkın bakkal : Hesabını şaşıran kimse
  • Şerbetli : Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse
  • Şeşi beş görmek : İyi görmemek,yanılmak
  • Şeytan çekici : Sevimli ve akıllı çocuk
  • Şeytan diyor ki : İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses
  • Şifayı kapmak : Hastalanmak
  • Şimşek gibi : Büyük bir hızla
  • Şirret karı : Geçimsiz,huysuz,yaygaracı kadın
  • Şom ağızlı : Kötümser,olayları devamlı kötüye yoran kimse
  • Şöhreti afakı tutmak : Herkes tarafından bilinir hale gelmek
  • Şöyle bir bakmak : 1-Üstünkörü,2-İnceler gibi manalı bakmak
  • Şunu bunu bilmem : Mazeret kabul etmem,özür dinlemem

-T-

  • Taban çekmek : Gitmek
  • Tabanvayla gitmek : Yürümek
  • Tadını kaçırmak : Zevkini bozmak
  • Takıp takıştırmak : Çok süslenmek
  • Talihi yar olmak : Şansı yardım etmek
  • Tantuna gitmek : 1-Öldürülmek,2-Belaya uğramak
  • Tasamın on beşi : Umrumda değil anlamında
  • Taş yağar,kıyamet kopar : Felaketli,korkunç zaman
  • Taş yürekli : Acıması olmayan kimse
  • Tavşan boku : Ne faydası,ne de zararı olan kimse
  • Tebeşire peynir bakışlı : İyi göremeyen,şaşı
  • Tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş : Birbirine uygun,eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
  • Tiği teber şahı levent : Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir.
  • Tosunum : Gürbüz kimseler için kullanılır
  • Tut kelin perçeminden : Boşuna uğraşma,onda yok anlamında…
  • Tüy dikmek : Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak
Asi
Asi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Deyimler Sözlüğü (A_Z) Empty Geri: Deyimler Sözlüğü (A_Z)

Mesaj tarafından Asi Salı Haz. 09, 2009 10:54 am

-U-

  • Ucu dokunmak : Herhangi bir işten zarar görmek
  • Uç vermek : Görünmek,yetişmek,belirmek
  • Ufağını tefeğini toplamak : Kendine ait ne varsa toplamak
  • Ufuk açılmak : Yeni imkanlar belirmek
  • Ulan : Nefret,öfke ifade eden bir hitap şekli
  • Ulu orta konuşmak : Düşünmeden söylemek,rastgele söylemek
  • Ununu elemiş eleğini duvara asmış : Yapacağını yapmış
  • Utandınsa yüzüne kalbur tut : Utanmanın gereksizliğini anlatır
  • Uyku ölümün kardeşidir : Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.
  • Uzağı görmek : Bir işin sonucunu,nasıl gelişeceğini önceden tahmin edebilmek.Tedbirli hareket etmek.
  • Uzun boylu : Ayrıntıları hesap ederek,etraflıca düşünmek.
  • Uzun uzadıya : Çok ayrıntılı olarak
  • Uzun yaşın ahiri ölüm : Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın,bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir

-Ü-

  • Ücüğünden cücüğüne : Bütün yönleriyle
  • Üç aşağı,beş yukarı : Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak
  • Üçe beşe bakmamak : Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak
  • Ümidi boşa çıkmamak : Beklediğini,umduğunu bulmak
  • Üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine : Çok kalabalık yer
  • Üst perdeden başlamak : Ağzını bozmak
  • Üstünde durmak : Israr etmek
  • Üstüne almak : Ödev olarak kabul etmek,bilmek
  • Üstüne basmak : Konuya değinmek
  • Üstüne varmak : Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek
  • Üstüne vurmak : Eklemek
  • Üstünüze iyilik sağlık : Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir
  • Üvey evlat muamelesi görmek : Ayrı ve hor görülmek
  • Üzerine tuz biber ekmek : Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak
  • Üzerinize afiyet : Ben hastayım.Sizi etkilememesini dilerim.
  • Üzüm üzüm üzülmek : Çok üzülmek
  • Üzüm yemek değil,bekçi dövmek : Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır.
-V-

  • Vadesi gelmek : Ömrünün sonuna gelmek
  • Vakit geçirmek : Gereksiz işlerle uğraşmak
  • Vakit nakittir : Zaman en değerli varlığımızdır
  • Vara yoğa karışmak : Her şeye karışmak
  • Vardığın yer körse,sen de gözünü kapa : İnsanlar,çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar
  • Var kuvveti pazuya vermek : Kolunun kuvvetine güvenmek.
  • Vebali boynuna : Günahı ona ait anlamında
  • Veledizina : Babası belli olmayan
  • Verilmiş sadakası olmak : Bir belayı,kazayı zarar görmeden atlatmak
  • Vık dedirtmemek : Ses bile çıkarttırmamak
  • Vız gelip tırıs gitmek : Hiç aldırmamak
  • Vız gelmek : Önemsiz görünmek,aldırış etmemek
  • Vidin kalesi gibi metin olmak : Dayanıklı ve sabırlı olmak
  • Voli vurmak : Vurgun vurmak
  • Voyvoda kesilmek : Zalim olmak.
  • Vur abalıya : Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır.
  • Vur patlasın çal oynasın : Büyük eğlenceler için söylenir.
  • Vurucu güç : Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik
  • Vuslat kıyamete kalmak : Kavuşma ümidi olmamak
  • Vücuda getirmek : Var etmek
  • Vücudunu ortadan kaldırmak : Öldürmek
-Y-


  • Yabana atmak : Dikkate almamak
  • Yabana söylemek : Saçma ve yersiz konuşmak
  • Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli : Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için söylenir.
  • Ya devlet başa,ya kuzgun leşe : Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir.
  • Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz : Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında.
  • Ya herro,ya merro : Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir.
  • Yahudi pazarlığı : Kıyasıya yapılan pazarlık
  • Yakadan geçirmek : Evlat edinmek
  • Yaka paça : Hırpalayarak
  • Yalancı pehlivan : Sözde kahraman
  • Yalova kaymakamı : Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir.
  • Yangın var diye bağırmak : Bir şeyden çok bıkmak,bezmek
  • Yaptığını bilmemek : Aklı başında olmamak
  • Yediği naneyi kokutmak : Uygunsuzluğunu ortaya koymak
  • Yel kayadan ne alır : İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır.
  • Yıldırım gibi : Büyük bir hızla.
  • Yıldızı parlamak : Şans yüzüne gülmek
  • Yiyip bitirmek : 1-Onmaz hale getirmek, 2-Devamlı eziyet etmek
  • Yobaz : Kaba,sofu.
  • Yolu düşmek : Bir rastlantı sonucu gelmek.
  • Yosma : Güzel ve süslü kadın
  • Yuf ervahına : Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü.
  • Yüreği geniş olmak : Gamsız olmak,her şeyi kaldırabilmek
  • Yürekte var,elde yok : Yetenekli olup,imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir.
  • Yüz yüze gelmek : Karşılaşmak
-Z-

  • Zahmet çekmek : Eziyet ve yorgunluğa düşmek
  • Zahmet etmek : Yorulmak.
  • Zartalos : Yellenmek
  • Zebunu olmak : Birine çok düşkün olmak
  • Zehir etmek : Tadını kaçırmak
  • Zehir zemberek : Çok acı
  • Zembereği boşanmak : Uzun uzun gülmek
  • Zerre kadar : Yok denecek kadar
  • Zevahiri kurtarmak : Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak
  • Zeval bulmak : Yok olmak.
  • Zıvanadan çıkmak : Çok öfkelenmek
  • Zihne dank etmek : Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi,herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak
  • Zil gibi : Parasız ve aç
  • Zilleri takıp oynamak : Çok sevinmek
  • Zilsiz oynamak : Çok sevinmek
  • Zokayı yutmak : Aldatılmak
  • Zurnacının karşısında limon yemek : Uygunsuz bir davranışta bulunarak,çalışamaz hale getirmek
  • Zurnayı biz çaldık,parsayı o topladı : Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir.
  • Züğürt tesellisi : Boş,yersiz avutma
  • Zümrüt gibi : Yemyeşil.
Asi
Asi
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 202
Kayıt tarihi : 06/06/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz